Episode 158
158: İsviçre, plaj voleybolu, ayılar ve timsahlar
14 September 2025
26 mins 22 secs
About this Episode
Ömer uzun bir aradan sonra Easy Turkish Podcast ile geri dönüyor ve hem eski günleri hem de yeni maceralarını konuşuyoruz. İsviçre’nin masalsı manzaralarından Bern’in ayı geleneğine, parlamentonun önünde kurulan plaj voleybolu sahasından Lauterbrunnen’in Tolkien’e ilham veren doğasına kadar keyifli bir yolculuğa çıkıyoruz. Sohbet ilerledikçe konu vahşi yaşama uzanıyor; ayılar, timsahlar ve hayatta kalma hikâyeleriyle eğlenceli bir bölüm sizi bekliyor!
Interactive Transcript and Vocab Helper
Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership
Transcript
Intro
Emin:
[0:12] Herkese merhaba. Easy Turkish Podcast'in yeni bölümüne hepiniz hoş geldiniz. Ben Emin. Bugünkü bölümümüzde diğer bölümlerden farklı bir şekilde Ömer'le beraberiz. Ömer aslında Easy Turkish'in çok eski bir üyesi ama aynı zamanda da şu anda yeni üyesi tekrardan. Çok küçüklükten beri, eskiden beri aslında hayalimiz olan bir şey yapıyoruz Ömer'le. Çok eski de bir arkadaşız Ömer'le aynı zamanda.
Emin:
[0:39] Beraber podcast kaydedeceğiz bundan sonra. Evet Ömer, hoş geldin.
Ömer geri döndü!
Ömer:
[0:44] Hoş bulduk. Buraya olan kalbî bağlılığımızda tekrar buradayız. Heyecanlıyım valla. Konuk olduk falan ama... Easy Turkish'lebu şekilde bir içerik üretmeyeli bayağı oldu. Mutlu ve heyecanlıyım.
Emin:
[0:56] Evet. Nasıl bir his tekrardan mikrofon karşısında konuşmak?
Ömer:
[0:59] Valla güzel. Özlemişiz bu heyecanı. Yani tabii şeyden farklı... Bundan önce hep kamera önündeydik. Şimdi bir kamera yok. Sadece mikrofonla baş başayız. O açıdan farklı. Ama o hissiyat, o heyecanı tekrar hissetmek güzel yani. Şey gibi... Dedim ya, böyle bir kalbî bağlılık var. İsmail Kartal - Fenerbahçe ilişkisi gibi yani.
Emin:
[1:22] Evet yani ne olursa olsun görev olduğunda asla hayır diyemeyen bir Ömer.
Ömer:
[1:27] Aynen aynen. Sen bana podcast dediğin anda ben zaten çoktan hazırdım. Hemen geldim yani. Çünkü o şeyi de özlemiştim gerçekten... Yani bu özlenecek bir şey gerçekten.
Emin:
[1:39] Easy Turkish bünyesinde olmasa bile seninle bir podcast çekelim fikrimiz vardı aslında.
Ömer:
[1:44] Kesinlikle.
Emin:
[1:45] Dedik Easy Turkish'ten neden olmasın? Bundan sonra Ömer'le beraber bölümlerimizdeyiz. Yine konuklar da alırız tabii ki. Üç kişi çektiğimiz, yeri gelir dört kişi çektiğimiz bölümler de olur.
Ömer:
[1:56] Evet.
Emin:
[1:57] Ama ana hostlar olarak, sunucular olarak diyeyim, ben ve Ömer devam edeceğiz bir süre. Evet Easy Turkish bünyesinde beş sene önceki Ömer'le şu anki Ömer arasında nasıl farklar var? Bize bahsetmek istediğin değişiklikler var mı hayatında?
Support Easy Turkish and get interactive transcripts and live vocabulary for all our episodes: easyturkish.fm/membership